Türkiye’de Proje Başarı/Başarısızlık Oranları

Sizlere özetini sunduğumuz “Türkiye’de Proje Başarı/Başarısızlık Oranları” makalesine http://www.sciencesphere.org/ijispm/ adresinden ulaşabilirsiniz.

Sayın Canser Bilir ve Elif Yafez’ in yaptıkları çalışmada, Türkiye’de başarı oranları ve bu oranların arkasındaki başarı ve başarısızlık faktörlerine dikkat çekilmektedir. Çalışma aynı zamanda Türkiye için proje başarı oranlarını bu genişlikte ölçen ilk çalışma olma niteliği taşımaktadır. Çalışma, 2019 yılının ikinci yarısında veya 2020 yılının ilk yarısında tamamlanan projelerin başarı düzeyini ölçmeyi amaçlamıştır. Verileri elde etmek için çevrimiçi bir anket yöntemi kullanılmış ve sonuçlar bazı benzer çalışmalarla karşılaştırılmıştır. Çalışmada projeler iki geniş kategoride yer bulmuştur: Teknoloji odaklı projeler ve BT tabanlı olmayan projeler. Bu kategorilerdeki projelerin başarı oranlarındaki farklılıkların incelenmesi de literatüre katkıda bulunmuştur.

Metodoloji

Türkiye’deki projelerin başarı oranını ölçmek ve incelenen projelerde en ilgili kritik başarı faktörlerini belirlemek için çalışmada altı aşamalı anket geliştirme, veri toplama ve analiz yaklaşımı uygulanmıştır. Bu çalışmada, PMBOK’ ın proje yönetimi başarısı ve Kaos Raporundan sınıflandırma şeması benimsenmiştir.

Kaos Raporunun kritik başarı/başarısızlık faktörleri, proje başarı/başarısızlık faktörleri ile ilgili mevcut literatürde tanımlanan bazı yeni faktörler ile birlikte proje başarı/başarısızlık faktörleri listesinde yer almıştır.

Çeşitli sektörlerden ve 200’den fazla kuruluştan 320 projeye ilişkin veriler, çevrimiçi bir anket aracılığıyla toplanmıştır. Çalışmanın bir sonraki aşamasında, veriler farklı gruplara ayrılarak analiz edilmiştir.

Sonuçlar

Yapılan inceleme kapsamında Türkiye için proje genel başarı oranları, sektörel başarı oranları, proje büyüklüğüne ve şirket büyüklüğüne göre başarı oranları ve kritik başarı faktörleri başlıkları altında sonuçlara ulaşılmıştır.

İncelenen projelerin genel istatistikleri

İlk olarak, incelenen projelere, şirketlere ve projelerin yürütüldüğü sektörlere ilişkin genel istatistikler aşağıda yer alan Tablo 1’de sunulmuştur. Tabloda görüldüğü gibi, veriler farklı sektörlerden toplanmıştır ve sektör bazlı analiz yapılabilmesi için bir veri seti elde edilmiştir. Veri seti toplam 641 milyon dolarlık proje bütçesini temsil etmektedir.

 

(Bilir, C.; Yafez, E. (2021). Project success/failure rates in Turkey, International Journal of Information Systems and Project Management 9 (4), 28)

Başarı oranları

Sonuçlar, incelenen projelerin 154’ünün (%48,13) zamanında, bütçe dahilinde ve önceden tanımlanmış kapsamda (başarılı olarak sınıflandırılmış) tamamlandığını göstermektedir. Öte yandan, yalnızca 22 (%6,88) proje başarısız olmuş, bu da projenin tamamlanmadan iptal edildiği veya çıktısının müşteri tarafından hiç kullanılmadığı (başarısız olarak sınıflandırıldığı) anlamına gelmektedir. İncelenen projelerin 144’ü (%45) tamamlanmış, ancak bu projeler bütçeyi ve tahminleri aşarak veya başlangıçta tanımlanmış bazı işlevler olmadan (zorlayıcı olarak sınıflandırılıyor) tamamlanmıştır.

İncelenen projelerin proje başarı oranı benzer çalışmalarla karşılaştırıldığında başarı oranının PMI çalışmalarının sonuçlarına benzer olduğu söylenebilir. Ancak başarı oranı, Kaos Raporları tarafından sağlanan başarı oranından önemli ölçüde yüksektir. Fark, projelerin türü ile açıklanabilir. Kaos Raporu, yalnızca BT tabanlı projelerin başarı oranını ölçmüştür ancak bu çalışmada, BT tabanlı ve BT tabanlı olmayan projeler birlikte incelenmiştir.

(Bilir, C.; Yafez, E. (2021). Project success/failure rates in Turkey, International Journal of Information Systems and Project Management 9 (4), 29)

Sektörel proje başarı oranları

Sonuçlar, projelerin başarı oranlarının sektörlere göre farklılık gösterdiğini göstermektedir. Örneğin imalat projeleri %64 ile en yüksek başarı oranına sahipken, bunu %54 ile telekomünikasyon sektörü projeleri izlemektedir. Öte yandan, mühendislik, sağlık, perakende ve diğer sektör projeleri dahil olmak üzere çeşitli projeler, bankacılık & finans ve BT projeleri başarı oranlarından biraz daha düşük olarak %40 ile en düşük başarı oranına sahiptir.

Projeler, teknoloji odaklı (BT, bankacılık & finans ve telekomünikasyon dahil) ve BT tabanlı olmayan projeler olmak üzere iki geniş kategoride sınıflandırıldığında, her bir kategorideki projelerin başarı oranları teknoloji odaklı projeler için %43.64, BT tabanlı olmayan projeler için ise %50.48 olarak hesaplanmıştır. Bu oranlar teknoloji odaklı ve BT dışı projeler arasındaki farkı göstermektedir, BT dışı projeler için proje başarı oranı daha yüksektir. Bu, Kaos Raporları ve PMI çalışmaları arasındaki önemli başarı oranı farkını açıklayabilir.

 

Proje büyüklüğüne ve şirket büyüklüğüne göre proje başarı oranları

Sonuçlar, projenin büyüklüğünün bir projenin başarısında kritik bir faktör olduğu fikrini desteklemektedir. Proje büyüklüğü arttıkça projelerin başarı oranı giderek azalmaktadır. Proje büyüklüğü arttıkça azalan proje başarı oranı, Livesey ve Bezdrob ve ark.’nın da belirttiği gibi, proje büyüdükçe projeyi zamanında, bütçede ve önceden tanımlanmış kapsamda tamamlama olasılığının düştüğünü göstermektedir.

Bu, proje boyutu arttıkça ekip yönetimi ve proje yönetimi becerilerine olan ihtiyacın artmasıyla açıklanabilir. Proje boyutu arttıkça azalan başarı oranı, projelerin boyutunu mümkün olduğunca küçük tutmanın önemini göstermektedir. Öte yandan, proje başarı oranlarının sektöre özel bir analizi, tek tek sektörlerde artan veya azalan herhangi bir trend belirlemez. Bunun nedeni muhtemelen her sektöre özgü sınırlı sayıda gözlemdir.

Çeşitli şirket büyüklüklerinin proje başarı oranlarının analizi ile bazı sonuçlara varılabilir. Orta ölçekli şirketlerde (yıllık cirosu 25 milyon ile 125 milyon TL arasında) gerçekleştirilen projeler %56,6 ile en yüksek başarı oranına sahip projeler olmuştur. Küçük işletmelerin ve büyük işletmelerin proje başarı oranları sırasıyla %46,1 ve %46,6’dır. Ancak, şirket büyüklüğü arttıkça yukarı veya aşağı yönlü bir eğilim görülmemektedir. Öte yandan, şirket büyüklüğü arttıkça projelerin başarısızlık oranı %10,5’ten %7,5’e ve ardından %5,2’ye düşmektedir. Buradaki farklılık, büyük şirketlerin projelere zaman veya maliyet aşımları konularında sağlayabilecekleri ek kaynakların çeşitliliği ile açıklanabilir. Bu, büyük şirketlerin, büyük projelerin tam başarısızlıklara dönüşmesini önlemede daha başarılı olduklarını gösterir.

 

Kritik başarı faktörleri

Analizin son alt bölümünde, en kritik başarı ve başarısızlık faktörlerine ilişkin çalışma sonuçları sunulmaktadır. Literatür taramasında tanımlanan ilgili çalışmalardan (çoğunlukla Kaos Raporları) toplanan kritik başarı veya başarısızlık faktörlerinin bir listesi anket formunda sağlanmıştır. Katılımcılardan, projenin başarılı olduğuna inanıyorlarsa, incelenen projeyle en alakalı üç başarı faktörünü seçmeleri istenmiştir.

Cevaplara göre, gereksinimlerin net olarak tanımlanması %41,3 ile en önemli kritik başarı faktörüdür. Bunu, uygun planlama (%38,8) ve üst yönetim desteği (%31,9) takip etmektedir. Sonuçlar literatürdeki benzer çalışmalarla benzerlik göstermektedir; ancak, bazı küçük farklılıklar vardır. Tüm çalışmalarda gereksinim tanımının önemi vurgulanmakla birlikte, incelenen projelerde katılımcılar gereksinim tanımına daha fazla önem vermektedir. Ankete katılanlar ayrıca projelerin başarısı için yönetici sponsorluğunun kritik olduğuna inanıyorlar, ancak üst yönetimin bir parçası olduğu varsayılan proje sponsoruna çok fazla dikkat etmiyorlar.

Sektörler bir araya geldiğinde en önemli kritik başarı faktörü “gereksinimlerin net tanımlanması” olsa da, bankacılık & finans, kamu hizmetleri ve telekomünikasyon sektörlerinde en önemli kritik başarı faktörü “üst yönetim desteği” dir. Proje ekibiyle ilgili faktörler (yani, “çalışkan, odaklanmış personel” ve “yetkin personel”) hizmetler sektöründe en kritik faktörler olarak belirlenmiştir.

Katılımcılardan ayrıca, projenin başarılı olmadığına inanıyorlarsa, incelenen projeyle en alakalı üç başarısızlık faktörünü seçmeleri istenmiştir. Sonuçlar, kritik başarı faktörlerinde olduğu gibi projelerin başarısızlığında da gereksinim tanımının en kritik faktör olduğunu göstermektedir.

İlginç bir sonuç, projelerin başarısızlıklarının arkasındaki en önemli beş faktörden üçünün “gerçekçi olmayan beklentiler”, “kaynak eksikliği” ve “yönetici desteği eksikliği” olmasıdır. Bu faktörler, proje ekibinin veya proje yönetiminin doğrudan etki edemediği faktörlerdir. Dolayısıyla araştırmaya katılanların projelerin başarısızlığında doğrudan kontrol edemedikleri faktörlerin daha kritik olduğuna inandıkları sonucuna varılabilir. Öte yandan, “üst yönetimin desteği”, “yeterli planlama”, “gerçekçi beklentiler”, “değişim yönetimi” gibi yönetsel faktörlerin projelerin başarısındaki önemi de katılımcılar tarafından teyit edilmiştir.

Sonuç

Çalışmada incelenen projelerin yaklaşık %48‘inin zamanında, bütçe dahilinde ve önceden tanımlanmış kapsamda tamamlandığını görmekteyiz. Sonuçlara göre BT tabanlı olmayan projeler yaklaşık %51 başarı oranına sahiptir; ancak BT tabanlı projeler yalnızca %44‘lük bir başarı oranına sahiptir.

Çalışmada farklı endüstrilerin başarı oranları da araştırılmıştır. Sonuçlar, projelerin başarı oranlarının sektörlere göre farklılık gösterdiğini ve BT ve bankacılık & finans gibi genellikle teknik olarak daha karmaşık projeleri olan sektörler için başarı oranlarının daha düşük olduğunu göstermektedir. Analiz, proje boyutu arttıkça proje başarı oranının düştüğü genel fikrini doğrulamıştır. Bu durum, projeleri başarıyla tamamlama olasılığını artırmak için proje boyutunun mümkün olduğunca küçük tutulması gerektiği anlamına gelmektedir.

Kritik faktörlere bakıldığında analiz, projelerin başarısızlıklarının arkasındaki en önemli beş faktörden üçünün, “gerçekçi olmayan beklentiler”, “kaynak eksikliği” ve “yönetici desteği eksikliği” olduğunu göstermiştir. Başarı faktörlerinde ise sıralama “gereksinimlerin net olarak tanımlanması”, “uygun planlama” ve “üst yönetim desteği” olarak belirlenmiştir.

Çalışma, Kaos Raporundan daha yüksek bir başarı oranı ve PMI çalışmasından biraz daha düşük bir başarı oranı ortaya çıkarmıştır. Ayrıca başarı ve başarısızlık faktörlerine baktığımızda da çalışmanın Kaos Raporları ile paralel sonuçlar elde ettiğini görmekteyiz. Öte yandan, bu makale, Türkiye’de proje algısının dinamiklerini bizlere açıklamış ve PMI çalışması ile Kaos Raporu arasındaki önemli başarı oranı farkları da bu makale ile açıklığa kavuşmuştur, bu sebeple kıymetli bir çalışma niteliği taşımaktadır.

 

(Araştırmada kullanılan anket ve veri setleri orijinal makalede ek olarak verilmiştir).

 

Proje Yönetimi ve PMP Eğitimlerimiz için https://liderlerveprojeler.com.tr/proje-yonetimi-ve-pmp-egitimleri/

Proje Yönetimi Danışmanlık Hizmetlerimiz için https://liderlerveprojeler.com.tr/pyo-kurulumu-cevik-donusum/

Eğitim Takvimimize buradan ulaşabilirsiniz.

 

Bu gönderiyi paylaş